Daha sonra karar verdim, Carlito's Way kesinlikle Al Pacino'nun en kıyıda köşede kalmış filmlerinden biri, belkide en öylesi diyebilirim.sinema tarihinde izlediğim en güzel crime story'lerinden biri.
Hemen filmi özetlemek istiyorum, üstüne konusulcak birkaç şey var.Al Pacino zamanın en ünlü uyuşturucu satıcılarından biri.Zamanla gelişen olaylardan sonra 30 yıl hapse mahkum ediliyor.Avukatı ( Sean Penn) bir yolunu buluyor ve 5 yıl sonra onu dışarı çıkartıyor.Bundan sonra Pacino kendi hayat yolunu çizmek ve pis işlere bulaşmamak istiyor.Tabi biraz trajikomik olarak bütün pis işler gelip gene onu buluyor.Önce arkadaşının tavsiyesi bir diskoya ortak oluyor ve kendi hayatını kazanabilmek için gereken parayı biriktirmek istiyor.Avukatı Penn ise, onun içerde kaldı zamanlarda baya bir pis işe bulaşmıştır.Gel zaman git zaman Penn'in bir işi bizim Pacino'ya düşüyor ve filmin kopma noktası olabilcek yerler burada başlıyor.
2 saat 25 dakika izlenme süresi içinde bir an olsun duraksama yok.İnanılmaz denilebilcek kadar basit ögeler kullanılmış.Kaçma sahneler, çatışma sahneleri inanılmaz doğal geliyor insana.Yapmacık sahneler, yada olağan üstü oyunlara yer verilmemiş.Duvarların arkasına saklanmalar, silah oyunları, planlama herşey mantığa uygun yapılmış.Zaman zaman işin içine seksi ögeler eklenmiş, dram katılmış.İhaneti ve ''tüm zamanların en önemli toplarını!'' işin içine katınca tadından yenmez bir film oluşturulmuş.Kendi söylemek istediklerimden bahsetmeden önce hemen oyunculara dönelim.
GereksizŞeyley Blogumda konuya değindim hafifçe.Bu tür karizmatik adam rollerinde Pacino'nun üstüne yok dersem heralde bir çoğunuz bana katıcaktır.Film içinde inanılmaz bir duruşu var.Kirli sakalı ve uzun saçlarıyla süper bir canlandırma yapmış.Tabi oyunculuk performansını ve dialogları söylemeden geçmek olmazdı.Çok sert duruyor film içinde.Kendinden katabilceği şeylerin maksimumunu yansıtmış.
Yukarda yazıya başlarken tüm zamanların en hak ettiğini alamamış Pacino filmlerinden biri dedik.Neden? Bence; Scarface'in herzaman gölgesinde kalmaya mahküm bir filmi olduğundan.Scarface'i %100 olarak izlemedim, izleyemedim.Mutlaka onu tamamen izledikten sonra, Scarface yazımda bahsedicem bu konudan ama izledim kısmı hakkında şu yorumları yapabilirim.Scarface Pacino'nun en ünlü ve en sağlam filmlerinden birisidir.Ordaki rolüyle bu rolün benzer olması, yapılan işlerin aynı olması dolayısıyla sürekli o filmin gölgesinde kalmış bir filmden bahsediyoruz.Bunların dışında süper bir senaryo olmasını, çok fazla kan kullanılmamasını,hızlı ilerleyen bir film olmasınıda ekleyebiliriz.
Tek bir sorun var.Aslında filme gölge düşürebilcek kadar büyük bir sorun aslında.Filmin başında bir kesit sunuyorlar.Ahhhh...Belkide en büyük hataları bu oluyor.Öyle bir kesit sunuyorlar ve öyle bir şekilde sunuyorlarki filmin sonunda ne olacağını siz biliyorsunuz.Ben aslında bunu aklımdan silmek ve düşünmek istemedim.Ama filmin sonu yaklaştıkça düşünce çok ağır basıyor.Bunu yazarken aklıma '' The Salton Sea'' geldi hemen.Val Kilmer'ın kariyer filmlerinden biri.Aynı ondada; filmin başında filmin sonundan bir kesit sunuyorlardı ve filmin içine neredeyse ediyorlardı.Keşke bunu yapmasalardı ve filmin heycanını kaçırmasalardı.Son 30 dakikaye girdiğiniz anda filmin nasıl bitceğini biliyorsunuz ve sadece oraya kadar nasıl varacağını merak ederek izliyorsunuz.Belkide en büyük eksisi buradan kaynaklanıyor.
Eklenmesi gereken ufak bir mesaj yada ders; raconu bozduğun zaman başına neler geldiğini gördük.
Sonuç; İzlenmesi gereken bir film daha size.Bu film için hiç çekinmeden izlediğim en sağlam 10 Crime Story tarzına adını yazarım.İzlemelisiniz mutlaka.Hemen bir üst paragraf dahil edilmeden bir not vermem gerekirse 10/8.2 gibi bir not veririm.Ama bu filme ne yazık ki 10/7 notunu vericem.Evet yukarda film hakkında tek eksi bile yazmadım ama öyle can alıcı bir hata yapmışlarki...Belkide biraz fazla kırmışta olabilirim ve kendimlede biraz çeliştim.
UnjustLucifer