Bir film daha fazla ne kadar dokunaklı olabilir.Kafamda izlenmesi gereken bir sürü eksik var ve bunları tamamlamaya başladım yavaş yavaş.Bazı filmlerin ne kadar iyi olduğunu anlamak için biraz bakış açısının oturmuş olması gerektiğine inanıyorum.Artık zamanı geldi ve şimdi filmi anlatmaya başlayalım.
İlk söylenmesi gereken şey ''Al Pacino''.Kariyerinin ilk ve tek oscarını aldığı film.Oyunculuk performanslarından daha sonra bahsetcem ama burada bişeylerden bahsetmesi gerekiyor.Kendisi 8 kere aday oldugu bu ödülü yanlızca 1 kere alabilmiş olmasına karşın, benimde inandığım gibi (izledikten sonra) Pacino'nun en iyi performansı budur.
Filme geçelim.Ortada teknik olarak süper bir film yok.Süper sahneler, pahalı oyuncakçılar, karı-kız...Bunların hiçbiri yok.Ama işte burda, biraz önce saydığım ögelere gerek duyulmaksızın bir film nasıl bu kadar iyi olurun cevabını buluyorsunuz.Film şöyle, bir gencin okumasına yardımcı olacak parayı şükran gününde toplamaya çalışıyor ve bir iş başvurusu yapıyor.Pacino ise orduda çalışmış, yarbay rütbesine kadar yükselmiş kör bir adamdan bahsediyor.Öğrenci Chris (O'Donnell) iş başvurusuna gidiyor ve kabul ediliyor.Hemen ardından kendisini Pacino'nun planları arasında buluyor ve New York'a gidiyorlar.Filmi anlatmak istemiyorum herzamanki gibi ama bazı sahnelerden bahsetmek gerekiyor.Bu yüzden bu filmde bolca spoiler olcağını şimdiden söylüyorum.Eğer filmi adam akıllı izlemek istiyorsanız burdan sonrasını okumayın, yada hangi sahnelere dikkat çekmek istediğimi anlamak için okuyun size kalmış...
Simms ile Pacino'nun ilk tanıştıkları sahne zaten filmin gidişatı konusunda fikir verdiği için çok önemli.2 sininde kişisel özelliklerinin tamamını yansıtmışlar.Ellerinde ne var yok hepsini (nerdeyse) dökmüşler.Neler oldugunu bahsetmek istemiyorum ama gerçekten filmin devamı için önemli bir sahne.
Pacino'nun kadınlardan bahsettiği (uçakta) ayrı önemli bir sahne.Aslında filmin adı neden scent of a woman ? %100 olarak filmin bunlar bir alakası yok, kadınlardan çok daha fazlası var bu filmde.Mesela daha güzel bir isimle filmi daha iyi pazarlayabilirlerdi zamanında ( artık buna gerek yok!!) Ama kadınları çok iyi bile, kokularını, saçlarını, göz renklerini tahmin edebilen bir adam ve bunların betimlemesini yapıyor.
Ferrari kullanma sahnesi?Yazıya devam ettikçe Pacino'nun oyunculuğundan bahsedeceğim kısma geliyorum diye heycan yaptım ama burda söylemeden edemem.Bir insan nasıl kör olmadan kör rolünü oynayıpta, kör olmadığını bir polise yutturabilir ? Aslında düz mantık da böyle.E adam zaten kör değil, oynar diyorsunuz ama ıh ıh o kadar basit değil.Kör değilden, rolünde kör olduğunu unutmadan, kör olmadığını kanıtlamak sağlam göt! ister ve bunu görebiliyorsunuz.Bu sahne gerçekten izlemeye değer.
Meşhur otel odasında silah eşliğinde geçen konusmalar gerçekten inanılmaz.Bu kadar keskin duyguları olan bir adamı ikna etmek de gerçekten süper bir yetenektir.Bunu gayet güzel bir şekilde, asla yapmacıklığa kaçmadan yapabilmişler ve tebrikleri almışlar.
Son sahnede olanlar.Hatırlıyorumda Three Kings filminde Sean Penn'in böyle bir konusması vardı.Gerçekten oda inanılmazdı ama bunu dinlemeniz gerekiyor.Sanki o anda kelimeler ağza geldiği gibi söyleniyor.Sanki bir senaryo yok ve o anda yazılıyor gibi geliyor.Tek kelimeyle inanılmaz bir sahne olmuş.Zaten bu filme , bunun gibi bir sahneyle bitiş yakışırdı ve aynen öyle yapmışlar.
Biraz genele kaçıyorum oyunculara geçmeden ve söylenmesi gerekenler; çoook güzel bir senaryo var.2. kişiyi koyupta oyuncuları akışına bırakmamışlar.Senaryoda en az oyuncular kadar etkili ve bence biraz Pacinoyu yükselten senaryo olmuş.Nerdeyse kendisini oynamış bile diyebiliriz.Başta konuyu güzel özetleyip, gelişme bölümüne geçip sora süper bir son yapmışlar.Aradaki bazı konusmalar filmi biraz sıkıştırmış ama akıcılığı asla kaybetmemişler.
Oyuncular; Al Pacino...Kendisinin bütün arşivi var bende.Geçenlerde söylediğim gibi, Baba serisi hariç nerdeyse filmlerinin %70 ini izledim.Bu kesinlikle en iyisi.Gerçekten bu en iyisi, belkide tüm zamanlarda en iyilerden biri bu.Adı kesinlikle ilk 10 da geçer.Hayatının filmini oynamış demeyi isterdim ama daha birçok süper filmi var.Nasıl oluyor bu ? Normal hayatta kör olmayıpta, bütün bir film boyunca kör gibi davranmak hemde ne bir hata, nede akla yatkın olmayan bir açık bırakmadan?Tek kelimeyle inanılmaz.Daha öncelerinde bahsettiğim gibi son sahnesi can alıcı.Filmi izlemeden sırf o sahneye bile oscar verilir."Hoo ha!"Bu nasıl bir repliktir ve insan nasıl sever? 110km hızla giden bir arabada: ''-Bizi öldürceksin lafına cevap olarak'',''- Sorun değil, ben kör bir adamım'' cevabı bu kadar doğal nasıl verilir?Dahası, kör olmadan kör bir adamı oynayıp, polise kör olmadığını yutturmak nasıl bir oyunculuk ister ve bu bu kadar doğal gelir bir insana? oyunculuğun ulaştığı son nokta burası bence.10/9.5 gibi bir performansı hak etmiştir.
Chris O'Donnell kim ? Bizim meşhur Robin, hani Batman'in arkadaşı olan...Hayatının filmi budur heralde.Pacino'ya süper yardımcılık etmiş ve gerektiği gibi oynamış.Şöyle açıklayalım, bir köre nasıl davranması gerekiyorsa aynen öyle davranmış ve rolü fena halde benimsemiş olması gerekiyor bunları yapabilmesi için, yapmış.Süper, tek kelimeyle...
Evet bunların üstüne daha fazla söylenecek bişey kalmadı.Söylemem gereke tek şey, bu 2 saat 36 dakikalık filmi en kısa zamanda izlemeniz ve ondan sora 2 li ilişkileri, arkadaşlıkları ve yoldaşlık kavramını tekrar gözden geçirebilirsiniz.Birilerinin umutsuzluğu sizin umudunuz olabiliyor zaman zaman ve karşılıklı güç birliğinin heralde anlatım biçimi de bu film oluyor.İzlemediyseniz mutlaka izleyin.Benim notum 10/8.5 .. Al Pacino demek istiyorum tekrar.Yok böyle bişey ya...
UnjustLucifer
0 Yorum :
Yorum Gönder