Aşk ve dram konusunu içerek filmler bir yerden sonra gerçekten çok sınırlanıyor ve daha fazla gidilecek bir yerleri kalmıyor ne yazık ki tıpkı aksiyon filmlerinde de olduğu gibi. Buna bir şeyler katmak ve artık başka bağlantılar kurmak gerekiyor. Kuru aşk filmlerini sadece izliyorsunuz, gece izliyorsunuz, gün dönüyor siz halen izlemeye devam ediyorsunuz.
Film Irak’ta 3 kez ölümden dönen bir denizcinin, hiç tanışmadığı bir kadının fotoğrafını taşımasıyla şansının iyiye dönmesinin hikâyesini anlatıyor. Eve dönen denizci şans meleğini aramaya başlar. Başrollerinde Zac Efron ve Taylor Schilling’in rol aldığı film, çekim mekânları ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Klasik olarak ilk 10 dakikasını izledikten sonra, sonunda neler olacağını biliyorsunuz, peki bir izleyici bu filmi neden izlesin? Şöyle bir açıklama getirebilirim kendimce; hikayenin tamamını bilmek isterim. Ama bunu öğrenirken olayın biraz hızlı akmasını ve bana değişik bir şeyler vermesini isterim. Bu film tam olarak istediğim gibi, hızlı bir konusu var ve çekildiği mekânlar gerçekten çok güzel, resmen orada bulunmak istiyorsunuz.
Zac Efron; kendisi çok beğendiğim aktörlerden biri olan Joseph Gordon Levitt’in yolundan ilerliyor diyebilirim. Önce çer çöp gençlik filmlerinde rol aldıktan sonra, 17 Again filmi ile biraz dikkat çekmeyi başardı. Şimdi ise The Lucky One filmi ile, biraz daha önemli ve büyük projelerin altından kalkabileceğini gösterdi. Gelecekte onu biraz daha yaratıcı ve zorlayıcı rollerin altında görmek istiyorum tıpkı Gordon Levitt gibi..
Sonuç olarak aşk-dram tarzı film izlemek, çekirdek çitlemek istiyorsanız, çok iyi bir yapıt karşınızda, kaçırmamanızı öneririm.