Özellikle 2002 yılında 10 dalda oscar’a aday olan Gangs Of New York filmindeki muhteşem oyunculuğu ile kariyerinin önünü açan Daniel- Day Lewis 2007 yapımı There Will Be Blood filmindeki olağanüstü performansı ile bu kez bana göre sonuna kadar hakettiği en iyi erkek oyuncu dalında oscarı alıyor. Özellikle 80. Oscar ödüllerinde Juno ve Coen kardeşlerin No Country For Old Men filmleri ile yarışan There Will Be Blood, yine de bu iki film içinde önemli sayılabilecek 2 adet oscar alması, ciddi anlamda kıyasıya bir rekabete sahne olan 80. oscar ödülleri için başarı sayılabilir.
Film birebir olmasa da,Upton Sinclair’ın 1927 yılında yazdığı ve Oil ismini taşıyan romanına dayanıyor. Ancak romanı okuyup filmi izleyenler kitap ile filmin birbirinden çok farklı şeyler anlattığını söylüyorlar. Film Güney California’da 19 yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında petrol patlaması denilen bir döneme denk geliyor. O bölgede, her tarafta petrol olduğunun söylenmesi insanların gözlerini parlatsa da o dönem ki teknoloji ile o petrolü yeryüzüne çıkarma işini sadece birkaç kişi yapabiliyordu. İşte bu işi yapabilen insanlardan bir tanesi de Daniel Plainview idi. Kendine özgü tekniklerle bulduğu petrolü çıkarmak için yer sahipleri ile anlaşan Daniel oğlunu da iş ortağı olarak tanıtıyordu. Zekasının yanısıra insanları ikna etme yeteneğine de sahip olan Daniel, hem çalışkanlışı hem de kıvrak zekası ile kısa sürede zengin olur. Ancak zrngin olma sürecinde çalıştığı bir bölgede yaşanan bir patlama sonucu oğlu duyma hissini kaybeder. Onun artık işine yaramayacağını düşünen Daniel çocuğu duyma özürlülerin eğitim aldığı bir okula gönderir ve işine devam eder.
Allaha inanmasa bile, insanların topraklarına sahip olabilmek için herşeyi yapan Daniel, filmin bir bölümünde kilisenin ilginç rahibi ve oldukça inançlı bir insan olan Eli tarafından vaftiz edilir. Eli ile tanışması ise, onun ve ailesininin yaşadığı bölgedeki toprakların altındaki petrole sahip olmak için o bölgeyi satın almak istediği zamana dayanır. Eli’ın bu dönemdeki şüpheci tavırları ikilinin arasında soğuk savaşların esmesine neden olur ve Daniel, filmin son bölümlerinde oldukça zengin oduğu zamanlarda kendisini ziyarete gelen Eli’yı vahşi bir şekilde öldürür ve film burada sonlanır. Aslında film bittikten sonra Daniel’in bu hareketlerinin altında yatan nedenleri sorguluyorsunuz. Bunların cevabı aslında filmde veriliyor. İnsanların zenginlerden yararlanmak istemesi. Allahın, Daniel’den insanlığını alıp onu zengin yapması bir nevi şeytanla anlaşma yapması gibi bir durum.
Birçok otoriter tarafından tüm zamanların en iyi filmleri arasında gösterilen There Will Be Blood toplamda 25 milyon dolarlık bir masraf ile çekilmiş ve 76 milyon dolar gibi, bu filme göre çok çok düşük olan bir rakamla gösterimden kaldırılmış. 158 dakikadan oluşan yapımın yönetmenliğini, yapımcılığını ve yazarlığını Paul Thomas Anderson yapmış. Her zaman söylediğim gibi eğer bir filmin hem yönetmenliğni hem de yazarlığını aynı kişi yapıyor ise o film genellikle başarılı oluyor. There Will Be Blood, bu söylediğimi kanıtlar nitelikte.
0 Yorum :
Yorum Gönder