27.09.2009

Son Ders [2008]

1970 li yıllarda başlayan bir hikaye var karşımızda.Film kız arkadasına veda eden ve 1970 li yılların motiflerini taşıyan bir kamerayla başlıyor.O sahneden sonra yıl 1972 ye geliyor ve 5 arkadaş polislerden kaçıyor.Siyasi olayları biliyorsunuz o zaman ki.Çok iyi bilmediğim şeyler üstüne konusmayacağım.Daha sonra yıllar geçiyor 2006 ya kadar geliyoruz.Eski arkadaşlar toplanır.4 tanesi birbirini bulur ama 5. yoktur.

Bu hikayeye paralel olarak universitede başlayan diğer olaylar vardır.Sonradan öğreniyoruz ki bizim kaybolan 5. adamımız universiteye öğretim görevlisi olarak gelir.1970 li yıllardan kalan 5 arkadaştan 1 tanesinin oğlunun hocası olur.Bir karın ağrısı vardır ki yıllardan beri geçmeyen.İlk karade veda ettiği sevgilisini bulup, onu sevdiğini söyleyebilmek.Bunlardan daha fazlası filmin içinde zaten.

Filmi kısaca olmayan bir şekilde özetledim.İşin siyasal kısmıyla ilgilenmeden geçersen söylencek çok şey var.Öncelikle hayatının bitmesine çok az süre kalan bir insanı canlandıran Ferhan Şensoy'a teşekkür etmek istiyorum.Daha sonra kendisine değincem tabiki ama öncelikle bir teşekkür etmek zorundaydım.Universitedeki ders verme şekliyle aslında su andaki üniversite sistemine örnek olması gerekiyor bence.Buda başka bir derin konu bunuda geçelim.

Sorunlar.Bir söz vardır ''sorunun bir parçası olmak yerine, çözümün bir parçası olmak'' işte herşey bu.Filmde biraz bu tarz konulardan bahsedeilmiş.Aslında filmi anlatmak istiyorum bir çırpıda ama buraya bunu yaparah bu büyüyü bozmak istemiyorum.Başka bir örnek verelim.Hepimizin bazı pişmanlıkları vardır.Bunların pişmanlık oldugunu nasıl biliriz? Asla.Taki birinin bize anlatması gerekiyor.Mesela çok sevdiğiniz bir kıza, onu sevdiğinizi söylemeyip, ertesi gün başka biriyle birlikte gördüğünüz zaman buna ''seve seve'' anlama yönetemi denir.Kafanızı duvara çarpmış oldunuz ve artık bunun bir pişmanlıktan ibaret oldugunu biliyorsunuz.Başkası size anlatmadı ama siz tecrubelerinizle bunu öğrendiniz.Filmde tam olarak anlatılmaya çalışılan nokta bu.

Türk sinema tarihinde belli başlı oyunculuk performansları vardır.Babam ve oğlumdaki çetin tekindor, eşkiya filmindeki ve kabadayı filmindeki şener şen, sınav filmindeki ismail hacıoğlu, barda filmi nejat işler ve haluk bilginerden polis filminde bahsedebiliriz.Ferhan Şensoy'u türkiyede tiyatro sanatçısı olarak biliyoruz.Ama şu filmi bir kere izlemek zorundasınız, sırf hiçbişeyi beyenmeseniz bile bir kere ferhan şensoyu izlemek zorundasınız.Argo tabirle ''öyle bir rol kesmiş'' ki, hayran hayran izliyorsunuz.İlerledikçe film hadi onun oldugu bir sahne daha gelsin hadi hadi, tarzında bekliyorsunuz.Tek kelimeyle enfes.

Bunun dışında film hakkında daha fazla söylenecek bişey yok.Yazının sonunda, filmin son kısımlarından bahsetmemek olmazdı.Süper bir sonla bitmiş.Aslında baştan itibaren bir daha toparlarsak;

3 yada 4 konu olarak başlıyor.Artık buna siz karar verirsiniz doğru sayıya.2 bile diyenler çıkabilir ama asıl olay, hepsinin belli bir mantık sırasında ilerlemesi ve sonlara doğru artık konular arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması.Aslında şöyle bir şey diyebiliriz.1 numaralı olay, 2-3-4 diye adlandırırsak; 1 numara hep seyrinde giderken 4 önce 3 e sora 3 2 ye birleşiyor ve filmin sonunda 2 de 1 e birleşiyor.Evet elimden geldiğince size anlatmaya çalıştım ve sonu da süper olarak 2 konuyu bağlamışlar.Not vermek zorundayım.Türk filmleri, türk filmidir diye torpil geçmiyorum yada ''boktan'' olarak adlandırdıgım türk sinemasında böyle filmler çıkınca aaaa demek istemiyorum.Bu tarz filmler son dönemde arttı. 10/7.9 bunun hakkıdır. 2.9 cıvarında bir notu başlı başına Ferhan Şensoy aldı!

UnjustLucifer

0 Yorum :