19.04.2010

The Box [2009]

İzlediğim en mantıksız filmlerden biriydi..Gerçekten hiçbir olayı birbirini tutmayan, 2-3 mantıklı denilebilcek noktası olan ve vasat bir film.

Norma ve Arthur Lewis küçük bir çocukları olan ve banliyöde yaşayan bir çifttir. Günün birinde kapılarının önüne bırakılan tahta bir kutuyla tüm hayatları değişmeye başlar.Kutunun yanında bir de not vardır. Not üzerinde, eğer kutunun üstündeki düğmeye basarlarsa bir milyon doların sahibi olacakları yazılıdır. Ancak bu durum dünyanın bir köşesinde hiç tanımadıkları bir insanın ölmesine sebep olacaktır. Norma ve Arthur kendilerini ahlaki bir ikilemin içerisinde bulucaklardır. Zor bir karar onları bekler.

Ailemiz fakir mi pardon? 2 tane arabaları var ( bir tanesi corvette!), tek çocukları var, karısı okulda öğretmen, baba NASA da çok önemli projelerde yer alan bir profesör, 1 tane oğulları var ve okula gidiyor.Tamam, ama bu aile nasıl geçinemiyor ve başlardaki kutu sahnesinde yakaladıysanız eğer, kadın 100 dolara muhtaç bir şekilde bakıyor? Eğer yaşam standartları bu kadar yüksekse biz şu anda sefaler çekiyoruz ve fakiriz yani.Çoook ilginç..

Final testinden bahsetmek gerekiyor ki anlamak mümkün değil.Bir kere sen butona basmışsın ve rezil etmişsin.1 milyon doların çocuğa kalması için karısını vurması gerekiyor.Aslında bu sahneye takılmadan önce biraz daha gerilere gidelim.911 telsizinden gelen ananso hatırlarsınız(izleyenler). Filmin sonunun bu şekilde biteceği o kadar açık ve net ki, öyle belirgin ögeler koymuşlar ki film zaten benim için oracıkta bitti.

Bir çıkarım daha yapmak istiyorum.Ortada bir testden bahsediliyor evet.Birtakım olaylar oluyor ama şu filmi izledikten sonra insanlar üstünde uygulanan ne tür bir testden bahsedebilirsiniz? Yok böyle bir test, gerçekten testinne olduğu su anda belli değil.Sadece ortada bir deneme yanılma yönteminden daha fazlası yok.Tamam belirgin bir şekilde herkez butona son ana yaklaşırken basıyorlar ve nedense hatunların bastığı anlaşılıyor, yada bunu anlatmaya çalışıyorlar ama neden? Hemen buna ekleyelim, Arthur polis arabasında yoluna devam ederken, evin camından yansımasına ne demek gerekiyor?

Ne denebilir? Vicdan ögesini biraz ön plana çıkartalım hadi.Başta söylediğim gibi ailenin herşeyi var gerçekten ya.Bunun üstüne daha nasıl bir açgözlülük gerekiyor ki.Film zaten baştan bitiyor.Bunun dışında eğer illaha bir çıkarım yapmak istiyorsanız benim çıkarımım ancak şu olur.Aç gözlüsünüz tamam, sizde olandan daha fazlasını istiyorsunuz.Elde ediyorsunuz ama bu demek değildir ki dertleriniz bitmiyor.Hep şöyle bir deyiş duymuşumdur ve buna hayran olmuşumdur.Ayda 1000 tl kazanan bir adamın derdi mi daha fazladır yoksa ayda 10.000 tl kazanan bir adamın derdi mi diye? Devamını sizlere bırakıyorum.

Diaz'ı bu filme kim koydu allah aşkına.Romantik komedilerde ortaya çıkan orta sınıf bir oyuncudan daha fazlası yok ki.Rezalet bir makyaj; 2010 yılında ortalıkta gördüğümüz ve tikky/kaşar karışımı kızlarda bolca görebilceğimiz dudak tarzı ile alakasız.Steward ile yaptığı telefon konusmasının ne kadar alakasız ve yapmacık olduğundan başlayabilirim saymaya.Oğlu kayboluyor ve bir ağlama yok gayet rahat böyle sanki herşey olağanmış gibi sadece ''ona ne yaptınız?'' demekle yetinen bir anne? Neredeyse her sahnede yanlış mimik kullanımı eklemek istemişler diaz'a.Tek kelimeyle rezalet.

İlginç bir şekilde film kendini kapattırmıyor.DAha önceleri Donnie Darko'yu yöneten bir yönetmenden bu kadar rezalet bir film beklemezdim doğrusu.Neresinden tutsan elinde kalıyor dersem belki biraz ağır bir itham olmuş olabilir ama vasatın bile altında kalmayı başarmış, tebrikler.Güzel bir gizem ve konu yaratmaya çalışmışlar ama film kendi içinde o kadar fazla çelişmiş ki, bunu bile tam yapamamışlar.Daha fazla şey söylemeye gereke yok 2 saatinizi çöpe atmaya hiiç gerek yoksa, izlemeye deymez.Notum 10/5

UnjustLucifer

0 Yorum :