14.04.2010

Road to Perdition [2002]

Bir film izlemek isteyin ki o kadar kaliteli olsun ki; gerek oyuncu kadrosu gerek sahneleri ve gerek verilmeye çalışılan duyguyla ama bir o kadar da klişe ve içi boş olşun.İşte RP bu tarz bir film

Sullivan ekonomik sıkıntınlar içinde, Amerikada bir İrlanda çetesinde çalışıyor ve kiralık katil rolünde.Aslında tam olarak kiralık katil dememiz yanlış olur, daha doğrusu bir tahsilatçı.Ama birgün bir tahsilat işine gitmek zorunda kalır ve küçük oğlu Michael de babasının gerçek mesleğini merak ederek onun arabasına biner.Daha sonra tahsilatta çıkan sorunlardan sonra adam öldürmek zorunda kalan babasını görür ve babasına yakalanır.Daha sonra işler biraz karışır.

Herşeyden önce 1930 lu yıllarda yaşanmış bir hikayeyi anlatıyor olmak zordur.Bu tarzda ki filmleri daha önce izledik.Bazıları tozlu sayfalarda kaybolmuş ve klişelerden kurtulamamıştır.Kabul etmek gerekiyor ki bazıları güncel sinema açasıyla bakamadıkları için geride kalıyorlar.Bu filmde buna en iyi örneklerden biri bence.Filmde inanılmaz bir kalite var yukarıda bahsettiğim gibi.

Filmdeki durumlar hakkında fazla söylenebilcek birşey yok aslında.Çoook basit bir senaryo üstüne kurulmuş bir film.Şu oyuncu kadrosuna biraz bakınca, acaba neler çıkartmışlardır diye düşünüyor insan ama filmin sonu baya bir hayal kırıklığı içinde geçti.O yüzden şöyle demek gerekiyormuş, süper bir oyuncu kadrosu olan, kaliteli çekimlerle donatılmış bir film ama senaryo olarak çok klişe.

Filmden unutulmaz birkaç şey söylemek daha iyi olacaktır.Mesela en dikkat çekici sahnelerden birtanesi, yağmur altında Capone'nin adamlarını dağıttığı sahne.Gerçekten süper açılar ve çekim teknikleri sayesinde siz de o sahnenin içindeymişcesine hareket ediyorsunuz ve heycanlanıyorsunuz.

Replik olarak bahsedilcek ve akılda kalan;"O zaman babamın tek korkusunun oğlunun da aynı yolda yürümesi olduğunu anladım. O gün elime son kez silah aldım. Herkes benim bir çiftlikte büyüdüğümü sanıyor. Sanırım bir bakıma öyle de oldu. Ama ondan önce, 1931 kışında yolda geçen 6 haftada bir ömür yaşadım. İnsanlar bana Michael Sullivan iyi mi yoksa kötü müydü diye sorduklarında hep aynı cevabı veriyorum. Onlara o benim babamdı diyorum." Gerçekten çok dokunaklıydı.

Oyuncu kadrosunun kalitesini tartışmaya gerek yok, ama Tom Hanks'e dikkat çekmek gerekiyor.Zaten filmde çok önemli ve en ağır rollerden birisini ona vermişler. Altından kalktı-kalkamadı davasını yapabilceğimiz tarzda bir oyuncu olmadığını herkez biliyor zaten.

Sonuç; sıkıcı bir film diyemem direkt olarak ama zaman zaman ilerlemeyen ve yer yer aksiyondan çok uzak; neredeyse konuları dışına çıkmaya meğilli bir film.Kalitesi ve tarzından yukarıda birçok kere bahsettim ama beklentileri düşük tutarak sadece oyuncuları izleyip, biraz kaliteli bir film izleme peşindeyseniz bu filmi tavsiye ediyorum.

Notum: 10/7

UnjustLucifer

0 Yorum :