26.07.2010

Suicide Kings [1997]

''Beni böyle filmlerle gömün''

Hemen hikayeyi anlatıyorum;Avery umutsuzdur, kız kardeşi kaçırılmış, 2 milyon dolar fidye istenmekte ve babasının da nakiti yoktur. Aralarında kız kardeşinin sevgilisi de olan üç arkadaşı ile bir plan kurarlar. Amaçları eski mafya babası Carlo Bertalluci ve ya şimdiki ismiyle Charlie Barett'i (Christopher Walken) kaçırmaya çalışırlar. Carlo genelde kendisinin oturduğu yere gelince (restoran) kendi yerinde üçlüyü görür ve üçlüden biri Carlonun eski arkadaşlarından birinin babası olduğunu söylerler ve Carloyu kendileri ile gelmeye ikna ederler. Yolda Carloyu bayıltmaya çalışırlar fakat Charlie yani Carlo bayılmamakta inatçı olunca iyne yapmak zorunda kalırlar acilen.

Bu arada Carlonun parmağını dörtlü kesmişdir amaçlar kendilerinin ciddi olduğunu göstermektir. Carlodan istekleri ya parayı ödemesi ya da fidyecileri bulmasıdır. Carlo kendi avukatını bu fidyecilerle ilgili bilgi toplamak için arar. Ve sağ kolu aynı zamanda da şöförü olan Lono Veccio ise (Denis Leary) bu dörtlünün kim olduğunu , neden Carloyu kaçırdıklarını ve Carloyu kurtarmaya çalışmaktadır. Lono bu aralar yeni ayakkabılarıyla uğraşan çok sert ama aslında iyi bir adamdır. Bu arada Carlo avukatından ilginç bir bilgi alır: Avery'nin kız kardeşinin kaçırılmasında içerden birinin parmağı vardır.

Ters köşeye yatıran filmlerden bir tanesini daha geride bıraktık.Uninvited dan sonra bu hafta, bu tarzda izlediğim 2. film olma özelliğini taşıdıgından bende farklı bir yer edindi bile. Daha öncelerinde birçok kez söyledim, film dediğin davanın iyiliğini ve başarısını sonu belirler diye. Bu inanılan bir olgu değil, sadece benim düşüncelerimden ibaret. Sonu başarılı olan her filmi hatırlarım ve mutlaka bende bir yer edinmişliği vardır. The Usual Suspects den başlayabilirim saymaya. Gerçekten çok güzel bir hikayenin üstüne başarılı oyuncu performanslarını koymuşlar ama;

Senaryo gayet güzel şekilde işlenirken, bir önce bir önce diye sizi sürekli filmden kopartıyorlar. Sahne geçişlerini doğru olarak ayarlayamamışlar, en büyük eksiklerden biri. Siz şu andaki zamanı izlerken sizi öyle bir anda geriye götürüyor ki tekrar geri geldiğiniz zaman hangi sahnede ve olayın neresinde olduğunuzu anlamak için biraz zaman harcamanız gerekebiliyor. Bunun dışında filmdeki parmak hariç fazla göze batan bir eksi yok. O kadarınıda görmezden gelmek gerekiyor bence.

Film hakkında söylenmesi gerekenler tabiki eksisi yok diyerek bitmedi. Var ama şu şekilde; filmde olaylar devam ediyor ediyor evet sonu mükemmel bir şekilde bağlamışlar bence. Ama siz zaten birşeyler olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Ben burada açık söyleyim, normalde film sonlarını tahmin etmek istemeyen biriyim çünkü zevkinin kaçacağına inanıyorum ama filmin gidişatı öyle ki; sonunda ne olacağını biliyorsunuz. Bunu biraz daha iyi saklamayı başarabilirlerdi bence. Tam film bitti dediğiniz zaman, iyiler her zaman kazanamaz parolasıyla tekrar kötü adamımız ortaya çıkıyor ve filmi bu sefer tam olarak bitiriyor.

Christopher Walken dan başlamak suretiyle diğer oyuncular baya iyi iş çıkartmışlar. Özet kısmında anlattığım filmin bir anda karıştığı sahneleri çok iyi götürmüşler. Oyunculuk açısından da doyurucu bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim...

Fazla birşeyler söyleyip zevkini kaçırmak istemiyorum, her an istenmeyen birşeyler yazabilirim. Kişisel olarak beğendiğim bir film ve izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Senaryosu bazı yerlerde sıkıyor tamam kabul etmek gerekiyor ama tam bu aralara trajikomik olayları yerleştirmek filmin kalitesini düşürmekten çok izlenirliği arttırmış. Notum 10/7.5 alır benden.. İzleyin...

0 Yorum :