Inception [2009]
Unutulmaz replikler arasına henüz tam olarak girmese bile, hatırlanması gerekenler arasında sayılması daha doğru olacaktır.
''Denemeye Değerdi''
Tek bir ana karakterin oluşurulduğu ve yan karakterlerle yanına meze yapılmaya çalışılan filmleri seviyorum. Eğer hikayeyi de oturtmayı başarabilirlerse seyir şöleni haline geldiği gibi aksi deneyimlerin de kurbanı olabiliyorsunuz. Bu filmde bahsetmek istediğim işte tam yarı yarıya bir durum olduğu. Filmin ilk kısmıda inanımaz bir gizem ve sessiz sakin hayat göze çarpıyor. Her şey gayet normalmiş gibi giderken “hadi ne zaman konuya dâhil olacağız” diye sorarken konu bir anda sizi kendi içine dâhil ediyor, adeta hapsediliyorsunuz.
Özel askeri harekâtların ‘yalnız kurdu’ Robert Scott, Amerikan Hükümeti’nin özel görevler verdiği gizli ajanlardan biridir. Başkanı kııkaçıııca, onu bulmakla görevlendirilir. Bütün ipuçları, insan tacirleri tarafıdan kaçırılarak, yurtdışına götürüldüğnü göstermektedir.
Arayı çok uzattık farkındayım. Çok değişik sorunlarla boğuştum bu süreç içerisinde. Bazen hiçbirşey yapmak istemediğiniz anlar olur ya. Heh, aynısı bana oldu ve bayağı da uzadı o an. Hemen hemen her gün internete girebiliyordum ama hiç yazasım gelmiyordu. Resmen boşa yaşıyordum gibi birşey. Öylece girip twitter'a, facebook'a falan bakıyor, anlamsızca dizi izliyordum. Boşluğa düşmüştüm işte anlayacağınız. Ancak geride kaldı. Artık bir yerden geçmişi geçmişte bırakıp, yazmaya başlamak gerek. İzleyip de yazamadığım film sayısı 10'u geçti. Hepsini buraya aktaracağım, aktarmayacağım değil. Önce yakın tarihten başlayacağım ama. Madem yazmaya yeniden başlıyoruz, önce tazeleri yazalım. Bayatlar iyice bayatlasın.
İlk filmi kısaca hatırlayalım. Hüseyin Badem, Çanakkale'nin Geyikli ilçesinde dedesi ve ninesiyle yaşayan kendi çapında saf bir klarnetçidir. Bir gün ninesinin eşyalarının arasında "ölmüş" babasının, annesine attığı mektupları görür. Bunun üzerine babasının aslında ölü olmadığını anlayan Hüseyin, Çanakkale'den İstanbul'a, babasını aramaya gelir. İstanbul'da tesadüf eseri bir şekilde Firuzan adında bir pavyon şarkıcısıyla karşılaşır ve ilginç şekilde bu kadınla aralarında dostluk bağı oluşur. Filmin sonunda Hüseyin, babasını bulur ve Firuzan'ı da yanına alıp hep beraber Geyikli'ye dönerler. Amaç, Hüseyin'in yavuklusu hemşire Müjgan'ı bulup, Hüseyin ile Müjgan'ın arasını yapmaktır ve Firuzan'ın da bu konuda önemli bir yardımı olacaktır.
İşte kritik yerlerin başladığı nokta da tam burası oluyor. Kendi oyuncularının hayatları üzerine bahis oynayan bir topluluk ve birbirinin kafasına silah dayamış bir sürü adam. Eller tetikte ve herkesin kazanıp kaybetmesi ya da hayatta kalması bir ışığın yanmasına bağlı. Gerilimi bu kadar durgun sahnelerde o kadar kusursuz ve güzel olarak vermişler ki gerçekten hayranlık uyandırıcı. Aksiyon sahneleri arasında ki bekleme zamanlarını çok iyi ayarlamışlar ve gerçekten bazı sahnelerde çarpıntı yaratmaya kadar devam ediyor.Copyright © 2009-2012 Film Dünyası | Powered by DvdMovieWorld
Design by Fırat Çimenli & Blogger