19.03.2010

Looking For Eric [2009]

Oscar adayı filmleri ödül töreninden sonra izleme hastalığım vardır. Biraz üşengeçlik, biraz işlerin yoğunluğu vs. gibi eften püften sebepler dolayısıyla çoğu zaman filmleri ödül töreni sonrasına bırakmak zorunda kalırım ve ödül törenini izlerken de alacağım zevkin büyük bir bölümü heba olur. Yine bir gün evimden Oscar'a aday olmuş bir film almak için çıktım. Mahallemizin DVD'cisine geldiğimde -meşhur yapacağım bu adamı- filmlere biraz göz gezdirdikten sonra aklıma "En iyi Film" dalında aday olmuş ilk film olarak District 9 geldi. Abiye "distrik nayn var mı abi?" diye sorduğumda bana "hayır" anlamında kafa salladı ama bu mimiğin altında yatan gerçek neden filmin olmadığı değil abinin film adını anlayamadığıydı, buna emindim. Biraz daha göz gezdirdikten sonra artık haddinden fazla kaldığımı bir film alıp çıkmam gerektiğini düşündüm ve hızlandım. Looking for Eric gözüme ilişti. Filmekimi'ne gelmişti ama çok gitmek istememe rağmen gidememiştim ve ben bir kez daha düşündüğüm film yerine bambaşka bir film alıp DVD'ciden çıkmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayarak eve gelip filmi izledim.

Eric Bishop (Steve Evets) yıllar önce ilk karısından ayrılmış, daha sonra da ikinci karısından ayrılmış, üvey evlatlarıyla yaşayan, postacı, yalnız, mutsuz bir Manchester United taraftarıdır. Mutsuz olduğu ya da öyle olmak istediği için hemen hemen herkesle sorunlar yaşar ve sorumluluk almadığı için de çoğu zaman yalnız kalır. Arkadaşları onu mutlu etmek adına herşeyi yapsalar da onu mutlu edecek tek isim vardır bu dünyada: İdolü Eric Cantona. Eric bir gün öz kızının bebeğine bakıcılık yaparken ilk karısı Lily Bishop (Stephanie Bishop) ile karşılaşır ve bu anda Eric Cantona devreye girer. Bir gün oğlunun otlarından içen Eric, karşısında adaşı Eric Cantona'yı görür. Bu ilk ziyaretten sonra Cantona, ona sık sık görünüp kendi hayatından nasihatler verir ve Eric'i en dipten en tepeye tırmandırmaya çalışır.

Ken Loach'tan bir kez daha alt kesimi, yalnızlığı anlatan bir film daha. Film Aşk, Futbol, İşçi Sınıfı, Dostluk gibi öğeler içeriyor ama sadece şu demek doğru olmaz. Eric'in Cantona tarafından aldığı tavisyelerle yapması gerektiklerini görüyoruz. Her yapması gereken şeyi yaptığında bir sonraki şey daha zor oluyor ve bunları yapa yapa hayatını bir düzene sokuyor. Futbol'a da, işçi sınıfına da, aşka da, dostluğa da değiniyor film. Bir sahnede futbol ile hayatın birbirlerine ne kadar benzer olduğunu görüp şaşırırken, bir diğer sahnede çaresiz bir adamın ayrıldığı karısına 30 yıl sonra bile ne kadar bağlı kaldığını görüp hüzünleniyorsunuz. Bu geçişleri çok iyi yansıtmış Ken Loach ve Paul Levarty'nin sade ama sağlam senaryosunun üzerine çok iyi bir film çekmeyi başarmış yine.

Tabii endüstriyel futbola da bol bol gönderme mevcut. Bir sahnede Malcolm Glazer yönetmenden nasibini alırken sonraki sahnede Eric'in, Cantona takımdan ayrıldığından bu yana 10 yıldır stadda maç izlemediğini, bunun bir nedeninin de pahalılaşan bilet fiyatları olduğunu görüyoruz. Filmdeki bir diğer güzel ayrıntı da Cantona'nın gerçek maç kayıtları ve bizlere izlettirilen özel golleri. Oyunculuklara geçelim. Steve Evets'i -doğal olarak- tanımıyordum ama Britanya Sineması'nda da pek bir önemli yeri olmadığını öğrendim biraz araştırınca. Kendisi bir çok dizide rol almış ama filmlerle arası pek iyi değil. Yalnız bu filmde harika bir oyun oynamış. Filmi tek başına sürüklemiş adeta. Zaten bu aksana hayran olan birisi bu oyunculuğu göz ardı edemez. Steve bizlere çaresiz, dibe vurmuş adamı çok iyi oynamış. Eric Cantona ise iyi ya da kötü diyemeyeceğimiz bir oyunculuk sergilemiş. Sadece neşeli Fransız aksanına ve Cantona'nın gerçek felsefesine dikkat çekmenizi öneririm.

Futbol soslu ama aslında bir kaybedenin, idolünün de yardımlarıyla yükselişe geçtiği bir hikaye Looking for Eric. King Eric'in ve Ken Loach hayranlarının asla kaçırmaması gereken bir film olduğu gibi, bu tip hikayelerden hoşlananlarından çok seveceği bir film. Yavaş yavaş ilerliyor gibi gözüken, basamakları teker teker aşan bu filmi izlerken sıkılacak bir insan olacağını sanmıyorum. Yer yer dram, yer yer komedi öğeleri içeren keyifli bir 116 dakika izlemek istiyorsanız çok ideal. Sonu da ayrı bir güzel. 7/10

Beercholic

0 Yorum :