Louis Cypher adlı gizemli bir müşteri, özel dedektif Harry Angel'dan bir adamı bulmasını ister. Verilen ipuçlarını değerlendiren Angel, hedefine doğru ilerledikçe bir takım doğaüstü olaylarla karşılaşır. Dahası, aranan kişiye dair bilgi aldığı herkes vahşice öldürülmektedir. Polisin suçu kendi üzerine atmasından korkan Angel, her şeye rağmen görevini yerine getirmeye çalışır.
80’li yıllarda revaçta olan, hatta o zamanların en büyükleri diyebileceğim Rourke ve De Niro’dan güzel bir film izlediğimi düşünüyorum. Ağır ilerleyen senaryosu bazen seyirciyi bunaltmaya yetse de film için ‘’sıkıcı’’ deyimini asla kullanmam.
Kendinizi amansız bir araştırmanın içinde bulduğunuzda ve ortada bir sürü isim dolaştığında kafanız biraz karışıyor. İtiraf etmem gerekirse 1987 yapım bir film olduğunu düşünürsek; o zamanlar nasıl ses getirdiğini hayal edebiliyorum. Şu anda izlediğimde, aslında gizemini sonuna kadar koruyan bir film olsa bile, asıl olayın ne olduğunu çözmek çok zor değil, hatta bunun bir çok örneğini zamanında izlediğimi de belirteyim.
Ama zamana saygı duymak gerek, her şeyi zamanın şarlarına göre bakarak değerlendirmek gerekirse tatmin oldum. Tek sıkıcı noktası, büyü olaylarının işin içine girmesiydi. Bu tarz filmlere çok da sıcak bakmıyorum nedense. Kişisel bir tercih sonuçta.
Uzun süresi, ne yazık ki zaman aşımına uğramış senaryosuna rağmen Rourke ve De Niro’nun harika performanslarını izlemek bir zevkti.
0 Yorum :
Yorum Gönder