Aç tavşan, atlar…
Okulunda öğretmen olarak karısıyla hayatını devam ettiren Gerard, karısının vahşice tecavüze uğrayıp daha sonra hastanede yatarken ki halini gördüğünde şok olur. Daha sonralarında Simon ile karşılaşır ve toplumsal huzuru kendi yollarıyla sağlamaya çalışan bir örgütle tanışır. Başlarda çok çekingen davranan Gerard, karısının o halini gördükçe daha kötü hisseder ve sonunda anlaşmayı kabul eder.
Şu filmlerinin geneline baktığımızı zaman, zaten filmin çok uzaklara gidebilecek ya da ‘’wooww’’ dedirtecek kadar iyi bir senaryosu yok. Konu en azından ‘’suçlu kaç – iyi adam yakala’’ tarzından biraz daha iyi olması ve ortaya işlenebilecek bir malzeme sunması açısından çok da kötü değil. Aslında konudan ya da filmden daha fazla konuşulması gereken noktalardan bahsetmek istiyorum.
Eve adam gerçekten çok büyük bir çıkmazda kalıyor ve teklifi kabul ediyor. Çoğu filmi izlerken kendimizi karakterlerin yerine koymayı ve o şartlar altında nasıl hareket edeceğimizi denememiz, bizi filmler biraz daha bütünleştirir ve konsantrasyonu arttıran öğeler olurlar. Gerard’a gelen teklif size gelseydi neler yapardınız?
Bunun yanında biraz gerçekçilik olsa daha iyi olmaz mıydı? Basit bir İngilizce öğretmeninin neler yapabildiğini gördükçe, New Orleans şehrinden daha da korkmaya başladım. Birtakım talihsizliklerin yanı sıra zaten Amerika çapında çok güzel ya da yaşanabilir bir şehir olarak bilinmez N.O ama şu öğretmenin yaptıklarını görünce biraz daha tüylerim ürperdi. Şaka bir yana, gerçekçiliği kaybettiğiniz zaman ona paralel olarak inandırıcılıkta düşüyor ve son olarak da kalite iyice aşağıya iniyor. Ne kadar harika bir senaryonuz ya da ne kadar orijinal olursa olsun bu tarz sıkıntılar filmden alıyor götürüyor.
N.Cage’i eskiden çok severdim ama artık içimde sadece saygıdan başka bir şey kalmadığını belirtmek isterim… Yılda 10 filmde oynamak yerine seçkin senaryosu olan 2-3 filmde oynasa ve suratını bu kadar çabuk eskitmese çok daha iyi olacak. Battı balık yan gider tarzı takılmaya devam ettiği sürece basit rollerde oynayan basit oyunculardan biri olarak kalacak ve ne yazık ki insanların gözündeki yeri bir noktadan sonra hiç değişmeyecektir.
Filmin başlarında heyecan en azından var diyebiliyorken şu son da hani biz ettik en son da tüy dikmeden gitmek olmazdı demişler. Gerçekten hayretler içinde izledim filmin sonunu bu kadar basit olması hakkında yazılacak ya da söylenecek hiç bir şey yok. Sessiz kalmak bazen en iyisi… Tavsiye etmiyorum, kaliteli sinema seyircisine tamamen zaman kaybı…
0 Yorum :
Yorum Gönder