Geçen gün alışveriş yaptıktan sora sinema afişlerinin önünde kırmızı ışıkta beklerken bir film dikkatimi çekti.
Senaryomuz Wes Craven üretimi. Daha önce nerelerden tanıyorum diye fazla düşünmeyin. Gece Uçuşu, Çığlık 1-2-3 ve Cursed ünlü yapıtları arasında. Senarist olarak Elm Street leri unutmamak gerekir. Neyse gereksiz ayrıntılarla sıkılmayı bende sevmediğiden dolayı böyle bir niyetim yok hemen filme geçelim isterim.
İzledikten sonra ''Woah...'' gerçekten güzel film olmuş demek istiyorum..Nerden başlayalım ? Konusundan başlayalım. Kişisel olarak filmi izledikten sonra dedim ki, bu kadar da olur mu ? Düz mantık olarak bakıldığı zaman o kadar fazla denk gelme var ki. Mesela kızımızın yüzücü olması yada babamızın doktor olması filmde bu yeteneklerini kritik yerlerde, filmin kaderini etkileyecek şekilde kullanmaları açıkçası biraz ilgincime gitti ama allahtan fazla göze batmıyorlar.
Süresi 1 saat 45 dakka olan bu film için aslında söylenecek çok şey var ve herzamanki gibi konuyu anlatmadan ben sadece filmden bahsetmek istiyorum. Olay örgüsünü çok güzel kurmuşlar ama bunun adına eğer korku filmi demek istiyorsanız -ki bence değil- 1 saat bittiğinde hatta filmin 1.15. dakikasından sonra korku öğeleri dediğimiz şeylerin başlıyor olması biraz düşündürücü. Daha çok thriller denen tarza kaymış film bu aksaklıktan dolayı...
Oyuncular, oyuncular gerçekten çok iyi performans vermişler. Özellikle Sara Paxton u ben daha önce hiç izlememiştim yada gördüysemde hatırlamıyorum. Benimle aynı yaşta(1988) olan oyuncu inanılmaz cesur sahneler oynamış. Bilmiyorum ve bu sahneleri oynamasına bizim türkler '' sağlam göt varmış'' derler. Hem oynaması için, hemde filmdeki sahnelerden, zaten o sağlamlığın oldugunu anlıyorsunuz. 21 yaş belki böyle sahneleri çekmek için, gerek psikolojik olarak gerek başka yönlerden baya zor olabilir ama gerçekten çok başarılı bir performans ortaya koymuş. Gelecekte bu hatunun iyi yerlere geleceğinden şüphem yok. Filmin en iyi performans gösteren oyuncusu açık ara! Unutmadan, türk sitelerindeki bazı yorumları okuma fırsatı buldum ve değerlendirmeleri yaparken ne kadar yanlış yerlere takıldığımızı bir kez daha görmüş oldum. Şimdi artık daha fazla gizlisi yada film konusuna girmeyelim kısmı kalmadı bu işin, tecavüz sahnesine ne kadar fazla takılan insan var? Normal filmlerde bile bazen ateşli sevişme sahnelerini yada çıplak vucutları görmeye gık çıkartmayan halkımız bu sahneye neden bu kadar fazla takılmış anlamadım. Monica Belluci'nin sahnesini hemen herkez hatırlar. Kusarak sinemadan çıkanları biliyorum ben. Gerekli malzemelerden tutunda, soyuş tarzına kadar herşeyin alenen gösterildiği ve uzun uzun çekilen sahnelerdi ve iğrençlik payı yok değildi. Ama bizim sahnelerimizde -The Last House on the Left- bunlar yok. Bu kadar geniş açılardan gösterilmemesine rağmen bu kadar tepki alması ilginç geliyor adama...
Film hakkında biraz daha bişeyler söylemek gerekirse eğer, korku filmlerinde klasiktir bilirsiniz bazen kahramanlar abartılır yada bu daha çok thriller tarzı filmlerde olur. Bir adam gelir bütün bir orduyu felan dağıtır. Film burdaki ince çizgiyi bence çok güzel kurmuş. Sahneler gereği annemiz ve babamız baya bir atraksiyonun içine giriyor ve olağanüstü hiçbirşey yok. Normal 2 insanın yapabileceği kapasitede sahnelerin olması, filmin inandırıcılığını arttırmış.
Son olarak filmin sinemalarda +18 olarak gösterilmesi düşünülebilir yada en azından +15. Açık açık tecavüz sahneleri içermiyor film belki ama küçük seyircilerin -gidenler- etkilenmesi olağan. Onun dışında senaryosu gayet akla yatkın, zaman zaman yavaş ilerliyor bile denilebilen, korku sahnelerine geç giren bir film olarak görülebilir ama 1 saat 45 dakikanız boşa gitmeyecektir.
İzleyin, izlettirin.
0 Yorum :
Yorum Gönder