Bernard Schlink'in Der Vorleser isimli kitabından uyarlanan, Senaryosunu David Hare'in yazdığı ve Stephen Daldry'nin yönettiği bir Dram-Aşk filmi.. Film Almanya'da geçiyor. Esasoğlanımız Michael, Hanna isimli kendisinden yaşça büyük bir ablaya aşık olur. Hanna'da ona tabii. Bunlar bol bol sevişir, öpüşür, koklaşır. Günün birinde Hanna'nın Michael'dan uzaklaşmak zorunda kaldığı ortaya çıkar. 8 yıl sonra Michael bir hukuk öğrencisi olmuştur. Mahkemede gözlemcilik yaparken sanık koltuğunda Hanna'yı görür. Sonra olaylar gelişir.
Michael'ın gençliğini David Kross oynuyor. Yaşlı Michael'ı ise usta oyuncu Ralph Fiennes. Hanna'yı da Kate Winslet canlandırıyor. Film bu 3 oyuncu arasında geçiyor hemen hemen. Daha önce Oscar'a 5 kez aday olmuş Kate -ki bana göre daha önceki bazı filmlerinde daha iyi oynamasına rağmen kazanamamıştı Oscar'ı- sonunda buradaki mükemmel oyunuyla Oscar'a bir kez daha aday oldu ve bu sefer kazandı. Aynı zamanda David Kross'ta genç yaşına rağmen mükemmel oynamış. İleride Hollywood'da değil belki ama Alman sinemasında çok önemli yerlere geleceği kesin. Gönül Ralph Fiennes'i daha çok görmek isterdi ama buna da şükür.
5 dalda Oscar'a aday olan filmimizde Aşk, Cinselik, Çaresizlik, Umut gibi öğeler üzerinde durulmuş. Biraz ağır işlemesine rağmen ortasından itibaren resmen koltuğunuza yapışıyorsunuz ve bitene kadar da yerinizden kalkamıyorsunuz. Sonu ne kadar zorlama olsa da senaryo hakikaten etkileyici. Flashbackler çok güzel ve yerinde. Şu ana kadar filmi kusursuz gibi anlattım ama bir kusuru var ki o da en önemli olay bana göre; film Almanya'da geçmesine rağmen herkes İngilizce konuşuyor. Alman aksanlı İngilizce. Bu yanlış olmuş. Kesinlikle orijinal dilinde olsa daha iyi olurdu. O zaman Oscar'a aday olmazdı, bu kadar çok izlenmezdi o ayrı. Yine de almanca olsa daha güzel, daha gerçekçi olacakmış. Puanı da oradan kırıyorum..
Alıp İzlenesi, keyifli vakit geçirilesi.. 10/8
Beercholic
0 Yorum :
Yorum Gönder