10.12.2009

Presumed Innocent [1990]

İşte senaryo dediğin böyle bişey olmalı.Neredeyse 20 yıl önce yapılmış bir film,oyuncular ve senaryosu ortada.İşte izlediği zaman zevk vermesini bekleyeceğim bir film.Süper bir film mi ? Hayır... Ama inanılmaz sürükleyici ve zevkli bir filmdi.Hemen devam edelim...

Rusty normal hayatına devam ederken birden Metresi Caroline'nın (Greta Scacchi) öldürülmesiyle bir numaralı şüpheli durumuna düşer. Aslında bu duruma düşmeden önce olanları biraz daha dikkatli izlemek gerekiyor.Normalde kendisini bulaştırmak istemiyor.Ama daha sonra olaylar öyle gelişiyor ki bir anda kendisi şüpheli oluyor. Karısı Barbara'nın (Bonnie Bedelia) ilişkisini öğrenmesiyle ve katilin o olduğuna inanmasıyla hayatı tam anlamıyla cehenneme dönen Rusty, katilin kendisine hiç ummadığı kadar yakın olduğunu farkediyor.

Filmin başından başlayalım.2 saatlik bu filmin başlangıcı aslında hiçte izleyiciyi tatmin etmiyor.Film başlar başlamaz bir konusma dinliyorsunuz.Aslında sadece o konusmayı dinleyerek ( konusmanın devamı filmin sonunda geliyor ) bütün filmde anlatılmak istenen olguyu alabiliyorsunuz.Bir anda film olayın içine dalıyor, öylece kalıyorsunuz.Hebe hübe diyene kadar olayı anlıyorsunuz ve zar zor kendinizi filme adapte ediyorsunuz, işte herşey buradan sora daha zevkli olmaya başlıyor.

Senaryo içinde açık aramaya çalıştım çünkü baştan baya iddalı bir film gibi geldi bana.Filmi bitirdikten sonra biraz daha düşündüm acaba benim kaçırdığım neler var diye, ama gerçekten çok fazla bişey yok!Hatta neredeyse hiçbişey yok.Biraz listeleme gibi devam edelim...

İlk başta bir not görüyorsunuz.Bu nottan filmin devamında hiç bahsedilmemiş gibi geliyor size.Evet aslında gerçekten öyle ama daha sonra nota ne oldu acaba diye düşünüyorsunuz ve hemen kendi kendinize düşünüyorsunuz.Ben size söleyim.O not yok oluyor, ama notu okuduktan biraz zaman sonra, ama bunu film içinde algılayamıyorsunuz.Sonradan akla geliyor.Güzel..

---Buradan sonrasını filmi izlemediyseniz okumayın,direk geçin---

Belkide en çok konusulması gereken şeye geldi sıra.Bundan başkada bişey yok zaten.Ortada bir cinayet aletinin oldugu belli ama nerede.Eve geliyorlar ve arama izniyle geliyorlar.Tamam, sen koca evi arıyorsun.Paltolara bakıyorsun, aklına gelecek en ufak bir şeye bile bakıyorsun ama koca baltayı evde bulamıyorsun.Daha garip olan kısmı, karısı neden dava düştükten sora kocasının onu bulmasına izin veriyor?Cevabı muhtemelen filmin artık bitmesi gerektiğinden, başka mantıklı bir açıklaması olamaz sanırsam...

---Buradan öncesini filmi izlemediyseniz okumayın,direk geçin---

Müzikler güzel hazırlanmış,filmle beraber ilerliyor.Gereken sahnelerde adreanalini yükseltiyor ve sizi ekrana biraz daha odaklıyor.H.Ford'un şimdiye oranla gençlik yıllarından güzel bir kesit sunuyor bize.Gerçekten karizma adammış.Bunun yanında süper denilebilecek bir oyunculuk sergilemiş.Yan rolleride unutmamak gerekiyor tabi ama en dikkat çekici nokta H.Ford.

İşte filmin sonu...Inanılmaz bir ikilem yaşatıyor insan.Aslında filmin sonundan daha fazla bahsetmek isterdim ama bu filmin şiddetle tavsiye edebilceğim bir film olmasından dolayı bunu yapamiycam.Sadece üstü kapalı bir biçimce bahsederek geçmek zorundayım.Eve sonu gerçekten çok güzel, süper bitirmişler filmi.Geçenlerde izlediğim Law Abiding Citizen'den sonra, süper film nasıl katledilir korkusuna bir kere daha girmiştim ama bu filmin sonu, neredeyse filmin kendisinden daha etkileyici.Süper bir sorgulama yapmışlar ve resmen topu izleyiciye atarak filmi bitirmişler.Hani öyle bir durum var ki, '' ben bittim, hadi sen devam et düşünmeye'' der gibi bitmiş..Gerçekten güzel, izlemenizi mutlaka tavsiye ediyorum.Notum 10/7.5 ...

UnjustLucifer

0 Yorum :