24.12.2009

Arizona Dream [1993]

Johhny Depp arşivimde yatan bu film daha önceleri gözüme çarpmamıştır.Çok sevdiğim bir insanın üstümde diretmeleri sonucunda izleme şansını elde ettim.Sonuçta Depp'in oynadığı ve Emir Kusturica'nın yönettiği bir film...Çok ilginç bir yapım oldugunu daha öncelerinde duymuştum ama bu tur fantastikliğin sınırlarını zorlayan filmlerden fazla hoşlanmam.Filme geçelim hemen, ilk paragrafta daha fazla saçmalamadan önce...

Hayalleri olan ve balıklarla diyalog kurmaktan hoşlanan Axel, bir akrabasının kendine önerdiği iş ve hayallerini gerçekleştirebilmek için Arizona'ya gidiyor ve burada araba satışı sırasında 2 kadınla tanışıyor.Çok ilginç 2 tip olan bu kadınlardan biri Elanie diğeride yarı-deli olan ve güzel bir kadındır.Kızı Grace annesine göre biraz daha mantıklı durmaktadır.Zaman geçtikçe Elanie'den uzaklaşan ve Grace'le yakınlaşan annesinin ise en büyük hayali uçmaktır.Aya doğru yol alan ambulanslar, uçan sandalyeler ve çölde yaşayan balıklar gibi çarpıcı ve fantastik imgelerle süslü 'Arizona Rüyası', yönetmenin en apolitik ve çılgın filmlerinden biridir.

Filmin güzel bir film mi olduğuna yoksa gerçekten inanılmaz güzel bir film olupta insanlar tarafından %100 olarak anlaşılmadığından dolayı kenara atılmış bir film mi karar veremedim?Yazıyı yazmaya başlayalım ve beraber değerlendirelim.

Filmin başında eskimolarla giriyorsunuz.Oradan ufak bir eve balık götürme hikayesi gibi gözüken! bir hikaye gösteriyorlar size.Birtakım zorluklara rağmen daha sonra başımıza çokca bela olacak olan yassı balıkla tanışıyoruz.Onu eve götürüp bir güzel pişirmelerine kadar sahne devam ediyor.Bu sahnelere dikkat etmek gerekiyor,baştan söyleyim.

Çoğunu anlamadığın yada imgelerin çokluğuyla kafa karıştıran sahnelerin oldu bir film Arizona Dream.Hemen her sahnede bir ilginçlikle karşılaşıyorsunuz ve normalde anlamak isteyeceklerinizi, imgelerin fazlalığından dolayı boşveriyorsunuz, daha sora bakarız gibilerinden bir gülüş gösteriyorsunuz.

İmgeleri tam olarak anlamak yada çözmek değil.Okuduğum birkaç review da ve sorulan sorularda da bundan bahsedilmiş.Filmi izledikten sonra herkez kendi olguları, herkez kendi düşünceleri ölçüsünde bu filmi yorumluyor ve bir sonuca varıyor.Filmin ve konunun klişe olmamasından dolayı, her yoruma açık olması, bu filmi özel bir film yapıyor.Tabiki bazılarına göre hiçbişey ifade etmiyor.Daha önce izledikten sonra hiçbişey anlamadıgım filmler olmuştu evet ama ya senaryo hataları yüzünden yada aşırı derecede saçma oluşundan.Ama Arizona Dream onlardan biri değil, aslında bundan bile su anda tam olarak emin değilim...

İmgelerden bahsedelim biraz.Mesela aklıma gelenlerden birkaçı; neden doğum gününde o ağaçta asılı olan zımbırtıya sopayla vururken 3 kere açı değişiyor.Ağacın solunda, sağında sonra tekrar solunda gözüküyorlar?

Silah sahnesine gelirsek.Axel silahı alıp tak tak tak saydırdıktan sonra Grace zıplıyor ve silahı elinden alıyor.Daha sonraki gelen sahneden silah bir anda masada çıkıyor...Mesela bu nasıl oldu, yada neden bir anda oluverdi.Daha sonra zaten yeter yuvarlanma sahnesi geliyor ve sahne orada bitiyor.Hangi ara silahı masaya koydular?

En merak edilen sahne ise sanırsam hiçbirşeye benzememiş gibi olan son sahne...Neden Grace kendini öldürüyor?Sonuçta Axel ile buralardan gitme hayalleri vardı, hani yapacaklardı ama bir anda neden kendini öldürdü?Hani Axel'le mutlulardı?Mesela açıklaması ne olabilir.Grace başlarda kamlumbağalardan bahsediyor ve daha sonra tekrar hayata gelirsem kamlumbağa olurum gibilerinden bir şey söylüyor.Bu hayatta yeterince mutlu olmadığına inanıp,kendini öldürdükten sonra tekrar hayata bir kamlumbağa olarak geleceğine inanıyor ve istiyor mu ? Bilmem neden olmasın?Bunun dışında kaçmak istediği şeylerde olabilir? Annesinden bir türlü kaçamıyor, mutlaka bir yerde kesişiyorlar mesela.Sonuçta bir dönem Axel'in annesiylede bir münasebeti olmuştu?Bundan da sıyrılmak için olabilir.

Bunun dışında mesela havada uçan bir ambulans var?Hemde amcasının ölümünden sonra..Mesela açıklamasını nasıl yaparız?Amcasının hayali neydi?Cadillac ile aya gitmek mi? Öyle bişey vardı sanırsam, amcası öldükten sonrada bir ambulansı aya doğru giderken görüyorsunuz?Acaba işte insanlar öldükten sonra onların hayallerinin gerçekleşmesi gibi ilginç bir durum mu var? Yoksa buda kendi halinde bir imge ve sadece amcasının aya gitme isteğini mi simgeliyor?

Daha fazla saymaya gerek yok sanırsam...Leo'nun eski filmlerden mesela godfather,raging bull filmlerinden alıntı yaptıgı ve filmle aynı anda okudugu sahneler ilgi çekici.İlk başta ve sonda oynayan eskimo konusmaları çok ilginç aynı sahnelerde oldugu gibi.Havada sürekli uçan bir balık zaten filmin en ilginç imgesi.Axel'in hayallerini mi acaba bu balık.Filmin başında bir balık çıkıyor ve daha sonra filmin sonunda o balıkla beraber tekrar eskimo sahnesine bağlanıyoruz.Axel'in asıl hayali eskimo olarak yaşayıp balık mı tutmak acaba?

Kişisel olarak düşündüren yada karışık filmler izlemeyi seviyorum.Ama bu seferki biraz fazla kaçmış.İlk defa bu tarz bir film izlediğim zaman, gereken mesajı biraz düşünerek, biraz insanlarla paylaşarak bulabiliyorsunuz ama bu sefer öyle bir şansınız yok.Etrafınızda filmi anlamayan insanlar size soru sorarak daha da aklınızı karıştırabiliyor ve aynı zamanda siz bulduklarınızı sorgular bir hale geliyorsunuz.Ucu biraz fazla açık kalmış.Hani en azından bazı şeyleri yerine oturtup filmin iyi bir film mi yoksa gereksiz aptallıklar üstüne kurulu bir film mi oldugunu anlasak mesela süper olurdu...

İzleyip izlememek size kalmış.Çok inanılmaz ilginç bir film, tama olarak anlandırılamamasından dolayı notu da olmayacak...

UnjustLucifer

3 Yorum :

kibessa dedi ki...

ilk olarak şundan bahsetmek istiyorum ki sözü geçen yassı balık tarafımca araştırılmıştır. Kendisi Halibut balığı olmakta ve gerçekten yetişkinliğe geçtikçe bir gözü diğer tarafa kaymaktadır. Filmin sonunda bununla ilgili sahne beni benden almıştır. (Büyüdükçe bir gözün diğer tarafa geçer bu olgunlaşma belirtisidir ama bununla beraber bir tarafını kaybedersin.) Buradan yola çıkarak bence halibut olgunlaşma aşamalarını simgelemekte.

kibessa dedi ki...

Bunun yanında Grace'in intiharını çok uzun bir süre gerçekten düşündüm. Aslında çok tuhaf görünen ama bir o kadar da doğal bir tavır gibi geldi bana. Nasıl? Yani grace ve elanie arasındaki ilişkiyi düşünürsek aslında ikisinin aynı insan olduğu ama aynı insanın çatışan iki yanını yansıttığı ve birinin gitmek zorunda olduğu noktasına bile varılabilir fikrimce. Aralarında aynı zamanda bir sevgi nefret ilişkisi de var. Şuna dikkat çekmek istiyorum: Elanie, Grace'e zarar verdiği için kocasını yani Grace'in babasını öldürmüş.
Bir de filmin başını hatırlatmak gerekiyor. Grace "Er ya da geç ebeveynine dönüşürsün vebunu engellemek için yapabileceğin hiçbir şey yok. Bu olmadan kendimi öldüreceğim." demiştir. Bence intiharla Axel arasında pek bi ilişki yoktu. Hatta bence filmin genelinde Axel önemsiz bir karakterdi. En önemli, paylaşılamayan kişisi gibi görünse de sadece diğerlerinin oyuncağı niteliğinde dolandı film boyunca. Etkisiz eleman oldu. Filmi görmemizi sağlayan gözlüktü kendisi.

kibessa dedi ki...

Filmin geneline bakacak olursak şu yorumu ekleyebilirim. "İşte insanı düşündüren film budur!" Gerçekten insanın zihnine hitap eden bir film. Sanatın her insanda farklı hisler ve düşünceler yarattığı düşünülürse tereddütsüz sanat eseri denebilecek birkaç nadir filmden biri fikrimce, görevini başarıyla yerine getirebilen bir eser.