17.03.2010

Nine [2009]

Ben 20 yaşında, üniversite öğrencisi, hafta içindeki günlerin ortalama olarak ilk 4-5 saatini bilgisayara, sonraki 8-9 saatini uykuya, sonraki 6-7 saatini okula ve kalan son saatlerini yine bilgisayara adamış birisiyim. Hafta sonu ise genellikle gezerek, tozarak, içerek ve maç izleyerek geçer benim açımdan. Para kazanmıyorum, çalışmıyorum. En çok yazarken yoruluyorum ama buna rağmen o kadar bıkıyorum ki çoğu zaman hayattan, o kadar sıkılıyorum ki, her şey o kadar çok üstüme üstüme geliyor ki anlatamam. Gerçi yaşamayan yoktur, insanın beyninin içinde filler çiftleşiyor gibi hissedersiniz çoğu zaman, kötü olaylar oldu mu üst üste olur, bunaltır sizi. Öyle işte, bu en tembel insana bile olur. Hayattan pek bir beklentisi kalmamış, en rahat, en yayvan insana bile olur.

Nereye mi getireceğim? Nine filminin asıl konusu bir yönetmeni canlandıran Guido Contini'nin (Daniel Day-Lewis) kaşarlık yıllarından bir kesit. Guido biraz orta yaş krizi, biraz hayatındaki fazlalıklar, sorunlar dolayısıyla eski yaratıcılığını kaybetmiş gibidir. Piyasaya muhteşem filmlerle girip şöhret yapsa da, şöhret olduktan sonraki bir kaç filmi fiyasko olarak adlandırılır ve en sonunda çekilmesi planlanan "Italia" adlı yeni filminin senaryosunu bile yazamayacak duruma gelmiştir. Şüphesiz bunun en büyük sebebi de kafasını büyük ölçüde karıştıran hayatındaki kadınlardır. Guido, bu filmle uğraşırken aynı zamanda karısı Luisa (Marion Cotillard), metresi Carla (Penelope Cruz), ilham perisi Claudia (Nicole Kidman), çocukluğundaki fahişe Saraghina (Stacey 'Fergie' Ferguson), Amerika'lı gazeteci Stephanie (Kate Hudson), yapımcısı ve tasarımcısı Lilli (Judi Dench) ve annesini (Sophia Lauren) dengede tutmaya çalışmak zorundadır.

Federico Fellini'nin ünlü 8½ filmi önce Broadway'de bir müzikal olarak gösterildi. Chicago filminden hatırladığımız Rob Marshall ise bunu Hollywood'a uyarladı ve ortaya böyle bir film çıktı. Kadro mükemmel, yani hakikaten mükemmel. 6 dalda Oscar ödüllü Chicago kadrosundan daha iyi bir kadro ama bu kadar yıldıza eşit süre tanımak, yer açmak zor. Filmin en çok eleştirebileceğimiz noktalarından biri bu yer mevzusu ve gereksiz sahneler. Şöyle bir bakınca Kate Hudson'ın ne işi var diyebiliyorsunuz gerçekten. Mevzuyla yakından uzaktan alakası yok, hem hikayesinin hemde müzikal performansının elle tutulur bir yanı yok. Sanki Rob Marshall bu filmi aklında tasarladıktan sonra onu aramış ancak zaman içinde ihtiyacı olmadığını anlamasına rağmen ona söz vermiş ve yer açmak zorunda kalmış gibi. Ayrıca müzikal türü bir film olduğu için şarkılarla ve koreografi ile anılması gereken bu filmde bir kaç parça haricinde diğer müzikler zayıf kalmış gibi ama koreografilerin hepsi iyi, geçer not aldı.

Filmde hiç güzel bir şey yok gibi girdik dan dun, olmaz olur mu? Kadro güzelliklerle dolu bir kere, Kate Hudson ve Fergie biraz şişmiş onun haricinde Nicole ve Marion ağızları açık bırakan güzellikleriyle karşımızdalar. Penelope yürek hoplatacak cinsten ve bu 5 ismin yanında Judi Dench ile Sophia Lauren tatlı öncesi ana yemek gibi gitmiş. Olumlu anlamda. Yine de filmi beraber izlediğim arkadaşıma "En güzeli hangisi?" diye sorduğumda onun da benimle hemfikir olduğunu anladım: Marion Cotillard! Ve bu güzellikler inanılmaz bir karizmayla, Daniel Day-Lewis ile birleşmiş. Lewis hem İtalyan aksanıyla İngilizce konuşma işini iyi becermiş hem de üzerinde büyük baskı olan, aynı anda binlerce dertle boğuşan ve bunlardan sıyrılmaya çalışan, çaresiz yönetmen rolünü hakkını vererek oynamış. Arkadaşım filmden sonra "Lewis'in yerini doldursa doldursa Benicio Del Toro doldururdu bu filmde." dedi, biraz düşündükten sonra hak vermedim değil. Müziklerden de Fergie'nin söylediği "Be Italian" ve Marion'un filmin sonunda söylediği "Take it all" enfes. Zaten "Take it All" en iyi orijinal müzik dalında Oscar'a aday oldu. Penelope Cruz'un müzikal performansı ise kızlara ilgi duyan kişilere 5 dakikalık bir zevk yaşatıyor. Allah'ım o nasıl bir seksapalitedir! Enfesti hakikaten, onun yanında rolünde de çok iyiydi ve o da bu filmden Oscar'a aday olarak çıkanlardan, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında.

İyi ve sıkı bir müzikal film izleyicisi değilim ama herşeye rağmen Moulin Rouge ve Chicago'nun açtığı kapıdan iyi bir şekilde girip bu güzel filmleri devam ettiriyor Nine. Bize de keyifle izleyip olabildiğince maksimum eğlenmek düşüyor. Son olarak kostümlere ve makyajlara ayrı bir alkış. 7/10

Beercholic

4 Yorum :

SirEvo dedi ki...

HD sunumunu dört gözle beklediğim film. Yazı için teşekkürler.

Sinem dedi ki...

Daniel Day-Lewis'in yerini Tim Roth öyle bi doldururdu ki aklın şaşar :)) hatta bence afişteki güneş gölzüklü hali Tim Roth'un Lie To Me'deki tipiyle aynı. belirtmeden geçemedim bi an. teşekkürler yorumlar için. ben de izleyip pek beğenmiştim.

Beercholic dedi ki...

ikinize de okuduğunuz ve yorum yaptığınız için ben teşekkür ederim..
ayrıca sinem doğru söylüyorsun, tim roth'ta bu filme gidebilecek sayılı aktörlerden biri..

UnjustLucifer dedi ki...

Tim Roth evet bencede gideri varmış ama D.L şu şekilde oynadıktan sonra bundan daha iyi olabilir mi orasını tartışırım ancak.Ama yerine konabilirmiş sadece...

Güzel yazı olmuş bu arada, teşekkürler