21.10.2009

Get Over It [2001]

3 gündür okulu ekişimin –ekiş deyince bir hoş oluyor insan- ardından Salı günü okula uğramalıyım diye düşündüm. Belki kampüsün havası iyi gelmedi, ya da 1 buçuk saatlik yolculuk boyunca –git gel 3 saat- bangır bangır müzik dinlememden dolayı akşam eve geldiğimde başımın inanılmaz derecede ağrıdığını söyleyebilirim. Dolayısıyla erken yatmak istedim. Yayın akışına baktığımda bugünün cnbc-e filminin ‘Get Over It’ olduğunu gördüm. IMDB’de 5.5 almış, gece kalkıp izlemeye değmez o zaman dedim. Aslında filmleri IMDB notuna göre izleyip izlememezlik yapmıyorum tabii ki, ama gerçekten çok yorgundum. Sonra oyunculuklara baktım ve Kirsten Dunst ismini gördüm. Tabii saati kurup yattım ve şimdi yazıyorum.

Tanınmamış bir yönetmen (Tommy O’Haver-ilk filmi), tanınmamış oyuncular ve Kirsten Dunst. Berke adlı genç çocuk (Ben Foster) uzun zamandır, aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan Allison (Melisa Sagemiller) ile çıkıyordur. Bir gün Allison, aralarındaki elektriğin bittiğini düşünür ve Berke’den ayrılır. Berke sevgilisi tarafından terk edildikten sonra onu geri kazanmak için elinden geleni yapar. Bu işte de kendisine yardımcı olan kişi, en iyi iki arkadaşı Felix (Colin Hanks-Tom Hanks’in oğlu) ve Dennis’ten (Sisqo) Felix olanının kız kardeşi Kelly’dir (Kirsten Dunst). Bu arada Allison’da kendine Striker (Shane West) adında yeni bir sevgili bulmuştur. Zaman içinde Kelly, Berke’nin kalbini çalınca ortalık karışır.

Klasik bir gençlik komedisi. Hem de çok klasik. Hatırlıyorum da o zamanlar bu tip gençlik filmlerinin patlama yaptığı dönemlerdi. Hatta Kirsten Dunst’un da bu tür filmler için en aranılan isim olduğu dönemler. Lise. Genç erkekler, genç kızlar. İşte gerçek aşkı aramaya çalışan insanlar. Flörtler. Hafif müzik, komedi, eğlence. Çok basit bir film. Film, nasıl biteceğini 1. dakikasında gösteriyor. Sevgilinizle gideceğiniz ideal filmlerden. Yanına bir de müzikal basmışlar, daha sonra çıkacak ‘High School Musical’ serisi gibi olmuş.

Oyunculuklara gelirsek. Berbat, yani biri hariç. Tabii ki tanıdınız. Zaten bu yüzden o yıldan sonra o filmden günümüze kadar gelen isim Kirsten Dunst. Tabii bir de ‘3.10 to Yuma’ remake’inde kendini yeniden gösteren Ben Foster’ı unutmamak lazım. Neyse Kirsten’e dönelim. Bu sektöre 10 yaşlarında adımını atmış bir kız. ‘Interview With the Vampire’ filmi akıllara geliyor hemen. Ama ben asıl olarak ‘Spider Man’ ile tanıdım. Ve o günden beri inanılmaz bir şekilde aşığım. Bunları ‘How to Lose Friends & Alienate People’ yazarken de söylemiş olmalıyım. Oyunculuk anlamında kendini pek geliştirmemiş ve hep böyle fazla kaliteli olmayan filmlerde kalmış olabilir. Ama o bakışlar, o gülümseme, o mimikler falan bence inanılmaz. Çok seviyorum lan.

Neyse konudan kopuyoruz. Pişman olmadım. Ama büyük beklentileriniz olmasın tabii. Vakit geçer, eğlenirsiniz, ufak bir sahnede Carmen Electra'yı görür, mutlu olursunuz. Çok film var bunun gibi. Gerçekçi olalım. 10/5

Beercholic

0 Yorum :