1.09.2012

Kill List [2011]


İzledikten sonra üzerinde düşünülmesi ya da hakkında biraz araştırma yapılması gereken bir film. Aksi takdirde filmin sonunda benim gibi ‘’ eee ne oldu ‘’ tarzında boş bakışlarınızı ekrana yöneltmeniz kuvvetle muhtemel.

Hayatında bir takım parasal zorluklar çeken Jay, en yakın arkadaşı Sam ve onun yeni sayılabilecek sevgilisi Gal ile akşam yemeğine davetlidir. Hayatın zorluklarının yetmemesi gibi bir de üzerine eşinin laf sokmaları eklenince hayat Jay için tam anlamıyla çekilmez olur. (Kısa karakter isimleri bulmaları baya hoşuma gitti diyebilirim) Gergin yemek ortamından sonra Jay, arkadaşı Gal ile başka çaresi olmadığından dolayı kiralık katil işine girmeye karar verir.

Başlarda, bildiğimiz kiralık katil, ellerinde liste ile kapı kapı dolaşan ve temizlik yapan adamların klasik hikayesi zannetmiştim ama o kadar basit olmadığını anladığım zaman bir mutluluk ifadesi oluştu. İzlerken ara ara sonuna dair ufak ipuçları aldım, büyük bir zevk ile izlemeye de devam ettim. Ara sıra sahnelerdeki şiddet öğeleri biraz arttı, zaman zaman ailesel konuların konuşulduğu o durağan havasına geri döndü ama

Son geldiğinde bir anda öylece kalıverdim. Sanırım başka bir film sonunu kaza ile açtım diye kendi kendime düşündüm ama yok, halen aynı filmdeymişim. Nereden bilebilirdim ki felaket bir sonun beni beklediğini. Yukarıda yazdığım olumlu şeyleri anında unutun, kendinize bambaşka bir sayfa açın ama sayfa siyah olsun lütfen… Baştan itibaren o işlenen konu, o verilen ipuçları bir anda anlamını yitiriyor ve bambaşka bir boyuta geçiyorsunuz. Bunu yapmalarının mantıklı bir açıklaması elbette vardır ama çöp diyebileceğim kalitede bir film için elbette oturup düşünmek de bir o kadar gereksiz.

Sonuç olarak ‘’ eee şimdi ne oldu, ne olacak’’ tarzı boş bakışlarla ekrana bakmaya devam ettim ve oracıkta her şey kapkaranlık oldu. Pişmanım…

Son bir ekleme, aslında dikkatli izleyebilenler için, film başlamadan bitmiyor mu?

0 Yorum :