2.10.2010

Bullet [1996]

Normal, kıyıda köşede kalan filmleri bu kadar merak edip daha sonra başına oturmak ve izlemenin sonu genelde bu oluyor. Tüm geçmişteki kötü deneyimlerime rağmen bunu bir türlü öğrenemedim ve hayal kırıklıklarıyla dolu film izleme seyanslarıma işte bu yüzden devam ediyorum!

Brody, Rourke gibi adamların olduğu bu filmi merak ettim. Hapisten çıkan Bullet ortalıkta dolaşmaya devam ediyor ve eskiden kanlı-bıçaklı oldu adamla tekrar bir münasebetleri oluyor. Filmin konusu bu, evet bitti...

1 saat 36 dakika boyunca bir aksiyon, bir şeyler olsun bekliyorsunuz ama yok. Düzgün bir senaryoya bağlı olarak gidiyor her şey ama ortada dolaşan hikâye nedir? Hapisten çıktıktan sonra genelde bu tarz filmleri bir intikama ya da başka bir olaya bağlansa hadi en azıdan biraz seyir zevki verecek dersiniz ama öyle bir şey yok. Hele ilk 1 saatten bahsetmek bile istemiyorum. Sanki başrol oyuncularımız ortalıkta dolaşıyor ve ne yapacaklarını resmen bilmiyor. Hiçbir mantık yok ortada...

Aksiyon filmi demişler ama koca filmde bir tane bile aksiyon sahnesi mi olmaz. Hataları zaten saymak istemiyorum. Sağ elle sopayı tutarken bir anda sol elle inanılmaz vuruşlar mı dersiniz, elde olmayan sigaranın bir kamera açısıyla ele yerleştirilmesi ya da çözük olan pantolon sahnesinin bir sonrasında kemerin bile yerinde olmasından mı bahsedeyim. Daha fazla uzatmak hiç istemiyorum.

Böyle bir filmi yok sayıyoruz. Bende böyle bir yazıyı hiç yazmamış olayım, karşılıklı anlaşalım.

0 Yorum :