3.01.2010

Acı Aşk [2009]

Öncelikle filme gitmeden önce beklentinizin ne oldugunu öğrenmeniz gerekiyor.Bir sorun kendinize, ben bu filmden ne beklerim diye.Bunu öğrenmenin bir yolu war açıp biraz okumak.Film hakkında birkaç ''nedir'' yazısı okudum ve öyle ahım şahım şeyler çıkmayacağını anladık ve bu şekilde sinemanın yolunu tuttuk...

Film basitçe eskişehirde öğretmenlik yapan orhan, evlenmeyi planladığı ayşeyi yatakta başka biriyle basar ve ilişki burada kapanır.Daha sonra istanbula gelir, oyayla tanışır.Daha sonralarında başlarına gelen kötü bir kazayle, işin içine oyanın kendini tekrar dahil etmesiyle işler karışmaya başlar.Tam bu arada tanıştığı öğrenci Seda'nında bu 3 lüye dahil olmasıyla tam bir yalan rüzgarı kıvamında film olur ve gereksizliğin en uç noktalarına doğru yolculuğa çıkartır bizi


Yönetmenimiz düşünmüş taşınmış ve şunu demiş heralde.Hadi ben bir film yapıcam, buraya ünlü oyuncuları koyalım, onlar nasolsa prim yaparlar.Bunun üstüne birazda senaryo ekleriz, türk sinema seyircisi bunlara hemen kanar, film beğenilir ve izlenir? İzledikten sonra kendime sormak istiyorum, ben bu filme harbiden sinemaya gidip para mı verdim?Yada böyle bir film nasıl izlenir?

Senaryo tamamen olasılıklar üzerine kurulmuş.Buraya normalde yazılması hoş durmuyor ama bir adamın bunları yaşaması için uzuuun bir süre cenabet kalması gerekiyor ve ''cenabet şansı'' dediğimiz şeyin oluşması gerekiyor.Senaryo demek istiyor insan ama sadece olay örgüsü olarakta değerlendirilebilir film.

Nerden başlayim.Mekan kıtlığı başgöstermiş filmde.Belki gerekliliği öyleydi diğelim ama o boğaza karşı olan restoran artık restoran değil resmen ayakyolu olmuş.Her birbirine asılcak olan, her birbiriyle derdi olan, her ayrılcak olan sahnede oraya gidilmez ki? Sağlam bir sponsorluk anlaşmasından bahsetmek isterim ama orasının neresi oldugu belirtilmiyor ve istanbulu az gören biri olarak oranın neresi oldugunu bilmeme imkan yok.Hani işe iyi yönünden bakmaya çalışıyorum ama olmamış...

Filmin müzikleri tam bir rezalet.Aman allahım resmen araya arabesk müzik koymuşlar.Hiçbir sahnenin ağırlıgını karşılamıyor müzik, her çaldıgında size bir büyük rakıya mal olacakmış havası yaratıyor.Tam anlamıyla sınıfta kalan bir müzik.

Normalde pazardan kötü bir mal aldığınız zaman bunun iade edersiniz, ama ne yazık ki böyle bişey mümkün değil.Yukarıda daha önce söylediğim üzere tamamen denk gelme senaryo.Sen sevgilini yatakta basacaksın.Daha sonra bir kızı sevip hemen evlenceksin ve düğün günü kaza geçirceksin.Bunun yanında sen onun, o halini kabullenmeyeceksin ve bir anda karşı daireye sevgilin taşıncak.Sevgiline gitip onla sevişip daha sonra karının yatağına girmek üzere kendini planladığın anda üniversiteli kız çıkacak.Onla da yatıcaksın daha sonra 3 üde aynı anda hamile olacak?Sonra komplo teorileri.... bu bana biraz fazla geldi, daha fazla devam etmek istemiyorum...

Oyunculara geçelim bari.Cansu Dere? Isınamadım...Ezel dizisinden kendisini beğeniyorum ama filme resmen geçerken uğramış gibi.Özellikle kazadan sonraki -iyileşmeye kadar olan- sahnelerde öyle bir oyunculuk sergilemiş ki aman allahım.Şu filmden sora ezel dizisindeki Eyşan rolünü sorgulamaya başladım.Halit Ergenç üst seviyeye yaklaşan performanslar sergiliyor zaman zaman.Mesela Devrim Arabalarındaki oyunculuğu iyiydi.Ama bu sefer oda sınıfta kalmış.Klasik olarak herzamanki teori işliyor.Eğer film güzelse, oyuncularda bir üst seviye yukarı çıkıyor.Ama film rezaletse eğer, oyuncularda direk olarak düşüşe giriyorlar.

Tek elle tutulcak şeyi eğlenceli olması.Hani arıyorsunuz bişey bulamıyorsunuz, insanlara rezil olmamak için, ''eğlendim'' diyebiliyorsunuz ancak.Türk sineması devam etsin böyle basit filmler yapmaya, nereye kadar bakalım.Notum 10/3

UnjustLucifer

0 Yorum :